top of page

Dolu Dolu Milano Turu

Güncelleme tarihi: 26 Eyl

🗓️ 3 gün

📍 30 durak

💰 Ortalama Fiyat

🌎 Şehir Keşfi

☁️ Her mevsim ziyaret edilebilir

👣 Yaklaşık 17.920 adım

 

Milano, zarif caddeleri ve tarihi dokusuyla İtalya'nın en çarpıcı şehirlerinden biri. Üç gün süren bir gezi planı düzenlediğinizde, bu muhteşem kentin tüm görkemini doyasıya yaşayabilirsiniz. Günübirlik rotamızı genişleterek, Milano'nun en simgesel yapılarına daha derinlemesine bir bakış atma fırsatı sunuyoruz. İlk gününüzü, tarihi binalar ve muazzam sanat koleksiyonlarıyla dolu müzeleri keşfetmekle geçireceksiniz. İkinci gün, şehrin modern yüzünü ve tasarım dünyasına katkılarını gözlemleyebileceğiniz yerlere ayırın. Son gün ise, sakin parklar ve gizli bahçeler arasında yapacağınız yürüyüşlerle Milano'nun doğal güzelliklerini keşfedeceksiniz. Her adımda Milano'nun zengin tarihini ve kültürel çeşitliliğini hissetmek, bu şehri keşfetmenin en özel yollarından biri. Bu üç günlük yolculuk, şehrin her köşesini keşfetmenize ve Milano'nun sizi nasıl büyüleyeceğini görmeye olanak tanıyacak.


🚗 1.gün - 10 durak


1.Luini


Luini, Milano'nun kalbinde, turistler ve yerel halk tarafından sevilen popüler bir atıştırmalık durağıdır. Bu ikonik mekan, özellikle panzerotti adı verilen lezzetli İtalyan sokak yiyeceğiyle ünlüdür. Panzerotti, kızartılmış veya fırınlanmış bir hamurun içine çeşitli malzemeler konularak hazırlanır ve genellikle sıcak servis edilir. Luini'de sunulan panzerotti çeşitleri arasında, domates ve mozzarella ile hazırlanan geleneksel tarif, ziyaretçiler arasında oldukça popülerdir. Bu, basit ama mükemmel bir lezzet kombinasyonu sunar. Diğer popüler seçenekler arasında jambon & mozzarella ve acılı salam & mozzarella bulunmaktadır. Her biri, ağızda dağılan hamuru ve zengin iç malzeme doldurmasıyla dikkat çeker. Fiyatının oldukça uygun olması ve sunduğu hızlı hizmet ile Luini, Milano'da hızlı ve lezzetli bir atıştırmalık arayanlar için ideal bir noktadır. 3 Euro gibi bir fiyata alabileceğiniz dört peynirli panzerotti, peynir severler için bir ziyafet niteliğindedir ve domatesli mozzarella seçeneği de sıklıkla tercih edilenler arasındadır. Luini'e uğradığınızda, bu benzersiz lezzetleri deneyimlemek için biraz sıra beklemeniz gerekebilir, çünkü popülaritesi her geçen gün artmaktadır. Ancak, Milano’nun bu kültürel ve lezzet durağını keşfetmek, seyahatinize renkli ve lezzetli bir dokunuş ekleyecektir. Bu otantik mola noktası, Milano ziyaretinizin unutulmaz anlarından biri olacak.


2.Duomo di Milano

Duomo di Milano, yani Milano Katedrali, İtalya'nın Milano şehrinde bulunan ve Gotik mimarinin en etkileyici örneklerinden biri olan dünyaca ünlü bir yapıdır. Bu muazzam katedral, Milano'nun merkezinde yer alır ve şehrin en ikonik simgelerinden biridir. Duomo, inşaatının başlamasından tamamlanmasına kadar yaklaşık 600 yıl sürmüş ve bu süreçte birçok değişik mimarın elinden geçmiştir. Katedral, özellikle detaylı ve oymalı taş işçiliği, devasa boyutu ve muhteşem vitray pencereleri ile ziyaretçileri adeta büyüler. Ayrıca, Duomo'nun teraslarına çıkarak Milano'nun panoramik manzarasını görebilirsiniz. Ancak, teras bileti sayıda sınırlı olduğundan, ziyaret öncesi online olarak bilet almanız önerilir. Teras dışındaki normal giriş ücreti 8€ olup, bu biletle Duomo Müzesi'ne de giriş yapabilirsiniz. Ziyaretçiler için sunulan çeşitli tur seçenekleri bulunmaktadır. Asansör ile katedralin tepesine çıkma seçeneği, hem zaman kazandırır hem de katedralin muhteşem mimarisinin keyfini çıkarmak için yorulmadan daha fazla vakit sunar. Toplamda, asansör ile çıkış, müze ve kilise gezisi için kişi başı yaklaşık 22€ ödemeniz gerekebilir. Bu tur, Duomo’nun tarihini, sanatsal detaylarını ve dini önemini daha yakından anlamanıza olanak tanır.


3.Museo del Duomo di Milano

Museo del Duomo di Milano, Duomo Katedrali'nin hemen yanında yer alan ve bu büyüleyici katedralin tarihini ve sanatını derinlemesine anlatan bir müzedir. Bu müze, Duomo'nun inşa sürecini, kullanılan malzemeleri, mimari detayları ve katedrale dair birçok sanat eserini barındırır, bu sayede ziyaretçilere Duomo'nun zengin tarihini gözler önüne serer. Katedrale alınan giriş bileti, Museo del Duomo’ya da erişim hakkı verir, bu da ziyaretçilere hem katedrali hem de müzeyi keşfetme olanağı sunar. Müze, küçük ama içerik açısından zengin olduğu için genelde 15-20 dakikada gezilebilir. Ancak müzede sergilenen eserleri ve detayları daha yakından incelemek isteyen ziyaretçiler daha fazla vakit ayırabilirler. Museo del Duomo, Duomo di Milano'nun gölgesinde, ziyaretçilere katedralin inşası ve tarihine dair kapsamlı bilgiler sunan güzel bir mekan. Özellikle mimari ve tarih meraklıları için ilgi çekici bir durak olan bu müze, Milano'daki Duomo ziyaretini tamamlayıcı ve zenginleştirici bir deneyim sunar. Milano'daki tarih ve kültür keşfinizi derinleştirmek için Museo del Duomo'yu ziyaret etmeyi unutmayın.


4.Chiesa di Santa Maria presso San Satiro


Chiesa di Santa Maria presso San Satiro, Milano'nun tarihi ve kültürel dokusunun en önemli parçalarından birini oluşturan etkileyici bir kilisedir. 800'lerde kurulmuş olan bu tarihi yapı, Milano'nun merkezinde, dünyaca ünlü Duomo Meydanı'na oldukça yakın bir konumda yer almaktadır. Kilisenin bu merkezi konumu, ziyaretçilere Milano'nun diğer önemli turistik noktalarını kolaylıkla keşfetme imkanı sağlar. Chiesa di Santa Maria presso San Satiro, özellikle Bramante tarafından tasarlanan ünlü sahte koro (trompe-l'oeil) teknikleriyle dekore edilen iç mekanıyla bilinir. Bu optik yanılsama tekniği, kilisenin derinliğini ve mekânsal algısını artırmak için kullanılmış olup, ziyaretçilere görsel olarak benzersiz bir deneyim sunar. Kilisenin iç mimarisi, zengin süslemeleri ve dini sanat eserleri, tarih ve sanat meraklıları için büyük ilgi çeker. Bu kilise, Milano'nun kalbinde gizlenmiş, keşfedilmeyi bekleyen bir mücevher gibidir. Sakin ve mistik atmosferi ile ziyaretçilere, şehrin yoğun tempo ve gürültüsünden uzaklaşarak huzur bulma fırsatı sunar. Çevresindeki modern şehir hayatının kontrastında, bu tarihi yapının sunduğu eski dünya cazibesi, ziyaretçilere unutulmaz anılar bırakır. Chiesa di Santa Maria presso San Satiro'yu ziyaret etmek, Milano'daki zamanınızı zenginleştirecek, kültürel ve tarihi bir deneyim sunar. Bu etkileyici kilise, şehrin gizli kalmış tarihini keşfetmek ve Milano'nun dini sanatını daha yakından tanımak isteyen herkes için ideal bir duraktır.


🚗 2.gün - 10 durak


1.Piazza Castello Fountain

Piazza Castello Fountain, Milano'nun merkezinde yer alan büyüleyici ve huzurlu bir mekan olarak dikkat çeker. Bu şehir meydanı, özellikle güzel hava koşullarında ziyaretçilere görsel bir şölen sunar. Meydandaki fıskiye, zarif su oyunları ve etrafındaki mimariyle bütünleşerek, kentin tarihi ve estetik güzelliğini yansıtır. Bulunduğu konum itibarıyla bazen uzun bekleme süreleri yaşanabilir, özellikle turistik sezonlarda ya da özel etkinlikler sırasında. Bu durumdan kaçınmak için, ziyaretinizi erken saatlerde veya hafta içi gibi daha az yoğun zamanlarda planlamak faydalı olabilir. Ayrıca, Piazza Castello Fountain'ın etrafında geniş oturma alanları bulunur, bu sayede ziyaretçiler meydanın dingin atmosferini ve güzel manzarasını rahatlıkla seyredebilir. Meydanın huzurlu ve ıssız havası, şehrin yoğun temposundan kaçmak ve biraz nefes almak isteyenler için idealdir. Güneşli bir günde meydanın güzelliklerini daha net bir şekilde görmek mümkün olurken, suyun parıltısı ve çevredeki mimari yapıların silueti, fotoğraf çekmek için mükemmel bir fırsat sunar. Piazza Castello Fountain, Milano'nun kültürel ve tarihi bağlamında önemli bir nokta olarak, şehri ziyaret eden herkes için keyifli ve huzur dolu bir durak olmayı vaat eder. Bu nedenle, Milano geziniz sırasında bu özel mekana uğramak, şehrin atmosferini daha yakından hissetmenizi sağlar ve unutulmaz anılar biriktirmenize olanak tanır.


2.Sforzesco Castle


Sforzesco Şatosu, Milano'nun en etkileyici tarihi yapılarından biri olarak, şehrin merkezinde yer alır ve zengin tarihiyle ziyaretçileri büyüler. Bu görkemli yapı, bir zamanlar Sforza ailesinin ikametgâhı olarak kullanılmış ve şimdilerde içerisinde birkaç müze barındıran büyük bir kültürel komplekse dönüşmüştür. Ziyaretçilere, Sforzesco Şatosu'nun muhteşem avlularını, devasa duvarlarını ve savunma tesislerini keşfetmek için en az 2 saat ayırmalarını öneririm. Şatonun içinde bulunan müzeler, Rönesans sanat eserlerinden, antik silahlara ve müzik aletlerine kadar geniş bir yelpazede sergiler sunar. Özellikle, Leonardo da Vinci'nin freskleri gibi sanatsal hazineler, bu müzelerin en önemli parçaları arasında yer alır. Sforzesco Şatosu'nun müze kısmı, ayın ilk Pazar günü ziyaretçilere ücretsiz açıktır. Bu fırsattan yararlanarak, sanat ve tarih meraklıları için oldukça cazip bir seçenek sunulmuş olur. Ancak, özellikle bu günlerde ve hafta sonları, müzelere girişte 10 dakikaya varan bekleme süreleri olabileceğini unutmamak gerekir. Şato kısmına giriş ise her zaman ücretsizdir. Burada, Sforza ailesinin tarihini ve Milano'nun geçmişteki siyasi gücünü daha iyi anlama şansını elde edebilirsiniz. Sforzesco Şatosu, Milano ziyaretiniz sırasında mutlaka görülmesi gereken bir turistik nokta olarak, hem görsel hem de tarihi açıdan zengin bir deneyim sunar. Şatonun büyüleyici atmosferi, her ziyaretçide kalıcı izler bırakacak ve Milano'nun tarihi dokusunu daha yakından tanımanıza olanak sağlayacaktır.


3.Parco Sempione


Parco Sempione, Milano'nun merkezinde yer alan geniş ve yeşil bir parktır ve şehir içinde doğayla iç içe olmak isteyenler için mükemmel bir kaçış noktası sunar. Park, şehrin yoğun temposundan uzakta sakin bir ortamda yürüyüş yapmak, koşmak ya da piknik yapmak için idealdir. Ayrıca, çeşitli heykeller, göletler ve zarif köprüler gibi pek çok görsel öğe içerir. Duomo meydanına sadece 15 dakika yürüme mesafesinde olan Parco Sempione, Milano’nun tarihi ve kültürel merkezlerine de kolay erişim sağlar. Bu yakınlık, parkı şehir merkezinde geçirdiğiniz bir günün ardından rahatlamak ve dinlenmek için harika bir durak yapar. Park, ayrıca çeşitli kültürel ve müzik etkinliklerine de ev sahipliği yapar, bu da onu sadece doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda sosyal etkinlikleriyle de popüler bir yer haline getirir. Ancak, gece saatlerinde parkın ziyaret edilmesi önerilmez. Daha az kalabalık olması ve yetersiz aydınlatma gibi nedenler güvenlik açısından endişe yaratabilir. Bu yüzden Parco Sempione’yi ziyaret etmek için en iyi zaman gün ışığında, özellikle de sabah veya öğleden sonra saatleridir. Milano'da doğal bir mola verip, tarihi ve yeşil bir ortamda zaman geçirmek isteyen herkes için Parco Sempione, şehrin kalabalığından uzakta huzurlu bir deneyim sunar.


4.Salsamenteria di Parma


Milano'nun gastronomi sahnesinde öne çıkan Salsamenteria di Parma, şehirdeki en sevimli ve otantik İtalyan kafelerinden biri olarak kabul edilir. Bu çekici mekan, özellikle geleneksel İtalyan yemeklerini, taze yapılmış makarnaları, enfes peynir çeşitlerini ve yerel şarapları arayanlar için mükemmel bir durak. Restoranın samimi ve dost canlısı atmosferi, hemen herkesi rahat hissettirecek türdendir. Restoranın menüsü, İtalyan mutfağının en sevilen lezzetlerini sunar ve özellikle lazanya gibi klasik yemekler büyük beğeni toplar. Lazanyanın yanı sıra, restorandaki diğer yemek seçenekleri de taze malzemelerle hazırlanır ve her biri ağız sulandıran bir tat sunar. Salsamenteria di Parma'nın sunumlarındaki bir diğer özgün detay ise şarabın geleneksel bardaklar yerine kaselerde servis edilmesidir. Bu, özellikle şarap severler için unutulmaz bir deneyim yaratır. Ziyaretçiler, Salsamenteria di Parma'da yedikleri yemeklerden sonra ne çok tok ne de aşırı yorgun hissetmezler; çünkü porsiyonlar tatmin edici fakat aşırı büyük değildir. Bu, özellikle uzun bir günün ardından hafif fakat lezzetli bir akşam yemeği arayanlar için idealdir. Eğer Milano'ya yolunuz düşerse ve gerçek İtalyan lezzetlerini deneyimlemek isterseniz, Salsamenteria di Parma kesinlikle ziyaret etmeniz gereken yerler listesinde yer almalı. Bu küçük kafenin sunmuş olduğu olağanüstü yemekler, samimi hizmet ve otantik atmosfer, Milano'daki yeme içme deneyiminizi unutulmaz kılacak.


🚗 3.gün - 10 durak


1.Indro Montanelli Bahçeleri

Indro Montanelli Gardens, Milano'nun kalbinde bulunan ve ziyaretçilere şehir içinde doğanın tadını çıkarma fırsatı sunan geniş ve huzurlu bir parktır. 1784 yılında açılan bu bahçeler, Giuseppe Piermarini tarafından tasarlanmış ve tarihi boyunca Milano'nun dinlenme ve eğlence merkezlerinden biri olarak hizmet vermiştir. İçindeki küçük göl, çok sayıdaki ağaç türü ve geniş yürüyüş yolları ile park, doğa içinde rahatlamak isteyen herkes için idealdir. Parkın içerisinde çocuklar için eğlenceli aktiviteler bulunmasının yanı sıra, Palazzo Dugnani, Şehir Doğa Tarihi Müzesi ve Ulrico Hoepli Planetaryumu gibi önemli kültürel ve bilimsel mekanlara ev sahipliği yapar. Bu özellikleriyle, Indro Montanelli Gardens sadece bir dinlenme alanı olmanın ötesinde, bir bilgi ve kültür kaynağı olarak da önem taşımaktadır. Milano'nun "Porta Venezia" bölgesinde yer alan bu bahçeler, kolay ulaşılabilir konumu ile Palestro (M1) ve Turati (M3) metro istasyonlarından rahatlıkla erişilebilir. Lübnan sediri, Himalaya sediri gibi nadir ağaç türlerinin yanı sıra çeşitli bitki ve çiçek türleriyle çevrili olan park, doğa severler için zengin bir biyoçeşitlilik sunar. 2002 yılından itibaren park, ünlü İtalyan gazeteci ve yazar Indro Montanelli'nin adını taşımaktadır ve onun anısını yaşatmaya devam etmektedir. Parkın yemyeşil doğası ve huzur verici atmosferi, Milano'da sakin bir mola vermek isteyenler için kesinlikle tavsiye edilir. Indro Montanelli Gardens, Milano'nun yoğun şehir yaşamından kaçıp doğayla iç içe vakit geçirmek isteyenler için mükemmel bir kaçış noktasıdır.


2.Ristorante da Oscar


Ristorante da Oscar, Milano'da mutlaka ziyaret edilmesi gereken özel bir restoran olarak nam salmış. Şehirdeki en lezzetli carbonara yemeği ile tanınan bu mekan, İtalyan mutfağının en iyi örneklerini sunuyor. Yemeklerin büyük ve tatmin edici porsiyonları, özellikle açken bu restorana uğrayanları memnun ediyor. Milano'nun en iyi carbonarasını deneyimlemek isteyenler için Ristorante da Oscar, mükemmel bir tercih. Restoranın servis hızı bazen yavaş olabilir, ancak sunulan yemeklerin lezzeti bu beklemeye değer. Ziyaretçiler, servis süresi boyunca restoranın samimi atmosferinin keyfini çıkarabilir ve İtalyan yemeği hazırlamanın inceliklerine şahit olabilirler. Ristorante da Oscar'da şarap fiyatları biraz yüksek olabilir, bu yüzden maliyet konusunda hassas olanlar için farklı seçenekler değerlendirilebilir. Ristorante da Oscar, tipik bir İtalyan restoranı olarak, özellikle makarna konusunda uzmanlaşmış durumda. Sunulan makarnaların inanılmaz lezzetleri ve uygun fiyatları, restorana olan ilgiyi arttırıyor. Porsiyonlarının büyüklüğü göz önüne alındığında, iki kişinin tek bir porsiyonla doyabileceği belirtiliyor. Bu, özellikle çiftler veya birlikte yemek yemek isteyen dostlar için ideal bir durum oluşturuyor. Eğer Milano'da lezzetli bir yemek deneyimi arıyorsanız ve İtalyan mutfağının en güzel örneklerini tatmak istiyorsanız, Ristorante da Oscar şiddetle tavsiye edilen bir durak. İyi yemek, otantik atmosfer ve memnuniyet verici bir hizmet arayan herkes için bu mekan, Milano'daki yemek planlarınıza eklenmeli.


3.Pave


Pave, Milano'nun en sevilen kahvaltı ve kahve mekanlarından biri olarak, ziyaretçilerine unutulmaz bir gastronomi deneyimi sunuyor. Sabahların en güzel başlangıcı için ideal olan bu kafe, enfes kahve aromaları, cezbedici vitrinleri ve sıcak gülümsemeleriyle tanınıyor. Eğer Milano'da güne enerjik bir başlangıç yapmak istiyorsanız, Pave kesinlikle denemeniz gereken yerler arasında. Kahvaltı seçenekleri konusunda cömert porsiyonlar sunan Pave, çeşitli ve lezzetli alternatiflerle dolu bir menüye sahip. İster geleneksel İtalyan kahvaltısı, ister sağlıklı seçenekler arayın, burada herkesin damak zevkine uygun bir şeyler bulunuyor. Özellikle latte kahve ve chai latte seçenekleri, kahve tutkunları tarafından çok beğeniliyor. Ayrıca, hamur işlerindeki çeşitlilik de övgüye değer; her biri taze ve lezzetli. Pave'nin hoş atmosferi, hızlı servisi ve dost canlısı personeli, ziyaretçilerin rahat ve keyifli zaman geçirmelerini sağlıyor. Ancak, kafe müşterilerin iş yerinde dizüstü bilgisayar kullanmalarına izin vermiyor, bu nedenle buraya daha çok sohbet etmek, rahatlamak veya lezzetli bir kahvaltı ve kahve keyfi yapmak için gelmek daha uygun olabilir. Pave, Milano'da kahvaltı ve kahve keyfi için mükemmel bir seçenek sunarak, lezzetli yeme-içme seçenekleri ve canlı kafe kültürü ile ziyaretçilerine keyifli anlar yaşatıyor. Şehirdeki en iyi kafe deneyimlerinden birini arıyorsanız, Pave'yi listenize eklemeyi unutmayın.


4.Modern Sanat Galerisi


Modern Art Gallery (Galleria d'Arte Moderna di Milano) Milano'nun önemli kültürel miraslarından biri olarak kendini göstermektedir. Bu galeri, sanatın büyük ustalarına ait eserleri barındırarak ziyaretçilere 18. ve 19. yüzyıl Avrupa sanatının en seçkin örneklerini sunar. Özellikle Van Gogh ve Gauguin gibi ünlü ressamların yanı sıra, Canova, Hayez, Toulouse Lautrec, Rodin ve Medardo Rosso gibi isimlerin resim ve heykel eserleri bu galeride sergilenmektedir. Galeri, Belgioioso Kontu'nun 18. yüzyıldan kalma villasında yer almakta olup, bu villa Murat, Napolyon ve Radetzky gibi tarihi figürler tarafından kullanılmıştır. Bu tarihi yapının kendisi, üstün mimarisi ve döneme özgü dekorasyonu ile ziyaretçilere estetik bir zevk sunmaktadır. Ayrıca, Pellizza da Volpedo'nun ünlü "Dördüncü Mülk" tablosu da burada yer almakta ve bu eser, İtalyan sosyal gerçekçiliğinin en önemli örneklerinden biri olarak kabul edilmektedir. Galeri, Milano'daki ilk İngiliz bahçesi olan bitişik bahçesiyle de ziyaretçilerine keyifli ve dinlendirici bir deneyim vaat eder. Bu bahçe, huzurlu bir atmosfer sunarak sanat keşfi sonrası dinlenmek için ideal bir yerdir. Ayrıca Modern Art Gallery, ender rastlanan kalabalıktan uzak, sakin bir sanat deneyimi sunar, bu da özellikle sanat düşkünleri için büyük bir avantajdır. Engelli ziyaretçiler için erişilebilir olan bu mekan, engellilere ve refakatçilerine ücretsiz bilet imkanı sunmaktadır. Ayrıca, galerinin önünde engelliler için ayrılmış otopark alanı bulunmaktadır. İndro Montanelli Bahçeleri boyunca park etme imkanı da galeriyi ziyaret ederken ekstra bir kolaylık sağlar.


5.Bagatti Valsecchi Müzesi


Bagatti Valsecchi Museum, Milano'nun merkezinde, ünlü moda dörtgeninin hemen arkasında yer alan Via Monopoleone'nin yakınında konumlanmış bir ev müzesidir. Bu benzersiz müze, Bagatti Valsecchi kardeşler tarafından 19. yüzyılda, onların kişisel evleri olarak kullanılmak üzere döşenmiş ve sonrasında halka açılmıştır. Müze, Rönesans dönemine özgü eşyalar ve sanat eserleri ile donatılmış olup, ziyaretçilere adeta zamanda bir yolculuk yapma fırsatı sunar. Müzenin içerisinde, özellikle Avrupa sanatının ve tasarımının incelikli örneklerini barındırır; bu koleksiyonlar arasında mobilyalar, seramikler, halılar ve duvar kaplamaları bulunur. Ayrıca, Bagatti Valsecchi Museum, özellikle cephanelik koleksiyonuyla dikkat çeker; bu koleksiyon antik silahlar ve zırhlar gibi nadir bulunan parçalardan oluşan, Avrupa'daki en iyi koleksiyonlardan biri olarak kabul edilir. Müze, ziyaretçilerine daha zengin bir deneyim sunabilmek için ücretsiz bir sesli rehber hizmeti sağlar. Bu rehber, müzenin her köşesinde saklı hikayeleri ve eserlerin tarihi bağlamını ortaya çıkararak, kültürel bilginizi derinleştirir. Sesli rehber sayesinde, müzeyi kendi temponuzda keşfedebilir ve eserler hakkında detaylı bilgi edinebilirsiniz. Moda ve sanatın kesiştiği bu özel lokasyonda yer alan Bagatti Valsecchi Museum, hem sanatseverler hem de tarih meraklıları için Milano'da ziyaret edilmesi gereken bir noktadır. Müze, benzersiz atmosferi ve zengin koleksiyonları ile ziyaretçilere unutulmaz bir kültürel deneyim sunarak Milano'nun tarihi ve estetik zenginliğini keşfetme fırsatı verir.






Tüm konumları detayları ile birlikte görüntülemek için ;




0 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page